Skip to main content

Elimde bir yaprak canlandı, Bir nefeslik oksijen üfledi, yüzüme. Orman iye’sinin nefesiydi bu, yaprak ise dünya ki tüm mahkemelere açılmış ecocide- ekokırım dava dilekçesi idi.

Şimdi sen de eline bak, bir yaprak açarsa elinde, okuyabilirsin orman iye’sinin ekokırım dava dilekçesini. Dava dilekçesi diyor ki: “Ben Orman iye’siyim. Yaş kesenler; baş kestiler, gördüm. Kızlarımın, oğullarımın köklerini kestiler, gördüm. 88 yaşında nenenin tüm hayatını kestiler, gördüm. 28 yaşındaki genç kızın tüm gelecek umudunu kestiler, gördüm.Kızlarıma, oğullarıma sarılıp, onları korumaya gelen orman dostlarının yollarını kestiler, gördüm. Bu ecocide- ekokırım- dünya duymasın diye interneti kestiler, gördüm. Paramparça ettikleri oğullarımın, kızlarımın altından aldıkları kömürde, kendi kendilerine ruhlarını yaktılar, yanan ruhlarını, gördüm. Ey dünyanın her yerinde ki mahkeme hakimleri, yargıçları; şimdi eline bak, bir yaprak canlanacak, nefesim sana ulaşacak ve bu ekokırım davası hiçbir zaman sona ermeyecek, ta ki oğullarımın, kızlarımın yerine birer birer ağaç yeniden yeşermez ise, dünyanın tüm ormanlarında.”

(*) Orman İyesi (Tatarca: Urman İyäse veya Urman HucasıOrman Sahibi“) – Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde ve halk inancında orman ruhudur. Ağaç iye’sine çok benzer özellikler taşır. Urman İyesi veya Meşe İyesi ya da Yış İyesi olarak bilinir. Tokay İyesi de denir. Moğollar ise Seber (Sibir) Ezen veya Oy (Oyın) Ezen derler. Ormanın koruyucu ruhudur. Her orman için farklı bir iye vardır. Keyfi yerinde olduğunda kalın sesle şarkı söyler. Meşe ağacı kılığındadır. Ağaçlara her yıl yeni bir halka ekleyerek onları büyütür.

Cahit Günaydın

Yeşil Masalcı

consulturk@gmail.com

Leave a Reply